Ben Molla Muhammed. Yani Hoca Abi olarak maruf bu abd-i aciz, katiyyen ifade ediyorum ki; Risâle-i Nurlarla tanıştığım 1963 senesinden şimdiye kadar “nurculuk” adı altında var olan hiçbir cemiyet ve cemaatle alakam olmadığı gibi, Risale-i Nur dairesi altında “abiler” adı altındaki hiçbir şahısla en ufak bir alakam yoktur ve olamaz. Belki başta Kur’an şakirdiyim, hadimiyim, Risale-i Nur talebesiyim. Başka bir davam olamaz. Zira biz Kur’an hadimliği ile iftihar edenlerdeniz. Yalnızca bu dairede Hacı Hulusi Bey’in (ra) derslerine devam ederek üstadlığını kabul etmişim. Bu sözüme bütün hayatım şahiddir. Hiçbir ferd nurculuk cemaat ve cemiyyetleriyle alakam olduğu iddia edemez.
Bununla beraber hakkımda sürekli gündeme gelen “Mehdilik dava ediyor” iftirâsına karşı şu hususu da ifade etmek isterim:
Evvela: Rivayete göre Mehdi, Âl-i Beyt-i Nebevîden olacak. Halbuki ben, zahire göre neseben Âl-i Beyt-i Nebevî’den değilim.
Saniyen: Rivayete göre Mehdi’nin ismi, Muhammed; babasının ismi, Abdullah; annesinin ismi, Âmine olacak. Bazı rivayetlerde ise sadece babasının ismi geçmektedir. Halbuki benim babamın ismi Resûl; annemin ismi ise Gülo’dur. Bu isimler, hadiste zikredilen isimlere muvafık düşmüyor.
Sâlisen: Mehdi, kırk yaşında bir devleti idare edebilecek kabiliyette ve durumda olacak. Halbuki ben, şu an;
1. Seksen bir yaşındayım. Dolayısıyla kabir kapısındayım.
2. Görme kabiliyetimi tamamen kaybettim. Hiçbir şekilde göremediğimden zarurî olan şahsî ihtiyaçlarım için devamlı olarak yani gece ve gündüz bir kişinin bana yardımcı olmasına ihtiyacım var.
3. İşitme kabiliyetimde ciddî bir zafiyet var. Devamlı alîl, hasta bir insanım.
4. Karaciğerimden iki defa kanser için ameliyat olmuşum.
5. MS (EMES) hastasıyım.
6. Prostat ameliyatı geçirmişim.
Bununla beraber halimden şikâyet etmiyor, Rabb-i Rahimime şükrediyorum.
Rabian: Zahirî vücudum, hadis-i şeriflerde beyan edilen Mehdi’nin zahiri hiçbir evsafına, şemailine benzemiyor.
Bu rivayetler de gösteriyor ki; hakkımda yapılan bu iddia, sadece iftiradan ibarettir.
Muhterem Kardeşlerim!
Ben, kendi günahlarımla meşgulüm. Bu nev’ iftiralarla meşgul olmaya vaktim yoktur. Bu gibi yazıların neşri ise hizmetin selâmeti için zarurete binaen yapılmaktadır. Bu iftiralarda bulunanlarla da alakam yoktur. Onlara şahsî hakkımı helal ediyorum. Kur’an’ın hakkına ise karışmıyorum.
Şu ana kadar kısmen münzevî bir hayat yaşadım. Bundan sonraki hayatımda da Cenab-ı Hak, tevfikini refik ederse, -bazen derslere katılmak müstesna- eski günahlarıma keffâreten daha fazla münzevi yaşamak, cem’iyyet-i beşeriyyeden çekilmek istiyorum.
Bu sözlerimi okuyup dinleyenlere selam olsun.
Pür-kusur bir abd-i müznib
Muhammed DOĞAN
İsim | |
Eposta ( Sitede görünmeyecek ) | |
Yorum | |
Doğrulama Kodu | |
Gönder |