tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
(Zat-ı uluhiyetime kasem olsun ki; insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler verdiğini de biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.) Her halinden haberdarız ve insan, her an murakabemiz altındadır.
(Kâf, 50/16)
Hadîs-i Şeriflerden
Kadın dört sebepten dolayı nikahlanır. Malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı için. Sen bunlardan dindâr olanı elde etmeye çalış. Şayet dediğim gibi yapmazsan, zarar edersin.
(Buhari, Nikah 15; Müslim, Rada 53)
Dualardan
Ya İlâhî! Memleketimizi ve diğer Müslüman memleketlerini her türlü âfât ve musîbetlerden, güç yetmez, tâkat getirilemez belâlardan muhâfaza buyur.
(Hacı Hulusi Bey)
Vecîze
Tesettür, kadınlar için fıtrîdir. Ref'-i tesettür, fıtrata münafîdir.
Sözler

NURCULUK VE MEHDİLİK İTHAMLARI HAKKINDA

18.10.2024

Ben Molla Muhammed. Yani Hoca Abi olarak maruf bu abd-i aciz, katiyyen ifade ediyorum ki; Risâle-i Nurlarla tanıştığım 1963 senesinden şimdiye kadar “nurculuk” adı altında var olan hiç bir cemiyet ve cemaatle alakam olmadığı gibi, Risale-i Nur dairesi altında “abiler” adı altındaki hiç bir şahısla en ufak bir alakam yoktur ve olamaz. Belki başta Kuran şakirdiyim, hadimiyim, Risale-i Nur talebesiyim. Başka bir davam olamaz. Zira biz Kuran hadimliği ile iftihar edenlerdeniz. Yalnızca bu dairede Hacı Hulusi Bey’in (r.a) derslerine devam ederek üstadlığını kabul etmişim. Bu sözüme bütün hayatım şahiddir. Hiçbir ferd nurculuk cemaat ve cemiyyetleriyle alakam olduğu iddia edemez.

Bununla beraber hakkımda sürekli gündeme gelen “Mehdilik dava ediyor” iftirâsına karşı evvelki gün yapmış olduğum beyana zîyadeten şu hususu da ifade etmek isterim: 

Evvela: Rivayete göre Mehdi, Âl-i Beyt-i Nebevîden olacak. Halbuki ben, zahire göre neseben Al-i Beyt-i Nebevî’den değilim.

Saniyen: Rivâyete göre Mehdi’nin ismi, Muhammed; babasının ismi, Abdullah; annesinin ismi, Âmine olacak. Bazı rivayetlerde ise sadece babasının ismi geçmektedir. Halbuki benim babamın ismi, Resûl; annemin ismi ise Gülo’dur. Bu isimler, zikredilen isimlere muvafık düşmüyor.

Sâlisen: Mehdi, kırk yaşında olacak. Ben, şu an seksen yaşıma yaklaştım. Kabir kapısındayım. Görme kabiliyetimi kaybettim. İşitme kabiliyetimde de zafiyet var. Devamlı alîl, hasta bir insanım. Bununla beraber halimden şikayet etmiyor, Rabb-i Rahimime şükrediyorum.

Rabian: Zahiri vücudum, hadis-i şeriflerde beyan edilen Mehdi’nin zahiri hiçbir evsafına, şemailine benzemiyor.

Bu rivayetler de gösteriyor ki; hakkımda yapılan bu iddia, sadece iftiradan ibarettir.

Muhterem Kardeşlerim!

Ben, kendi günahlarımla meşgulüm. Bu nev’ iftiralarla meşgul olmaya vaktim yoktur. Bu gibi yazıların neşri ise hizmetin selâmeti için zarurete binaen yapılmaktadır. Bu iftiralarda bulunanlarla da alakam yoktur. Onlara şahsî hakkımı helal ediyorum. Kur’an’ın hakkına ise karışmıyorum.

Şu ana kadar kısmen münzevi bir hayat yaşadım. Bundan sonraki hayatımda da Cenab-ı Hak, tevfikini refik ederse, bazen derslere katılmak müstesna, eski günahlarıma keffâreten daha fazla münzevi yaşamak, cem’iyyet-i beşeriyyeden çekilmek istiyorum.

Bu sözlerimi okuyup dinleyenlere selam olsun.

Pür-kusur bir abd-i müznib

Muhammed DOĞAN

Bu yazi 1417 defa gösterilmiştir.

Yorum yapabilirsiniz :

İsim
Eposta ( Sitede görünmeyecek )
Yorum
Doğrulama Kodu
Gönder

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış.

Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2023 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
0.228 sn. deSen
↑ Yukarı