بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ

عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى اٰ لِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَع۪ينَ

19 Haziran 2023 Pazartesi günü Zilhicce ayının birinci günüdür. Bugün güneş batımıyla beraber Zilhicce ayına girmiş oluyoruz. Kurban kesmek isteyen bir kimsenin, Zilhicce ayının on gününde kurban kesinceye kadar saç ve sakal tıraşı olmaması, tırnaklarını ve vücudundaki kılları kesmemesi sünnettir. Konuyla alakalı olarak Resulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurur:

“Zilhicce ayının ilk on günü girip de biriniz kurban bayramında kurban kesmek istediği zaman kurbanını kesinceye kadar saç ve sakalından, vücudunun kıllarından hiçbir şeye dokunmasın.” (İbn Mace, Edahî, 2, Hadis No: 3149)

“Sizden biri Zilhicce ayının hilalini görüp de bayramda kurban kesmek isterse, artık kurbanını kesinceye kadar vücudundaki kıllara ve tırnaklara dokunmasın.”  (İbn Mace, Edahî, 2, Hadis No: 3150)

Kur'ân-ı Kerim'de Fecr sûresinin 2. ayet-i kerimesinde “Ve on geceye yemin olsun.” ifadesinde kastedilen on gece, bazı kaynaklara göre Ramazan ayının son on günü veya Muharrem'in ilk on günü olarak belirtilse de genel görüş, bu mübarek on gecenin Zilhicce ayının ilk on gecesi olduğudur. Madem Ellahu Teala, bu on geceye yemin etmiş, demek ki bu on gece Ellah indinde çok kıymetli ve faziletlidir. Hem Kamerî ayların on ikincisi olan Zilhicce ayı, İslâm'ın beş esasından biri olan hac ibadetinin yerine getirildiği aydır. Bu cihetten de kıymeti ve fazileti büyüktür. Resulullah (sav) şöyle buyurur:

"Salih amellerin Ellah'a en ziyade sevgili olduğu günler bu on gündür. Ondaki her bir günün orucu bir yıllık oruca (sevapça) eşittir. Ondaki bir gece kıyamı (ibadetle ihya edilmesi) Kadir Gecesi'nin kıyamına (ihyasına) eşittir." (Tirmizi, Savm, 52; İbn Mace, Sıyam, 39)

Sahabe-i Kiram’den Ebu'd-Derda (r.a) Zilhicce ayının önemini şöyle anlatıyor:

"Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmalı, çok sadaka vermeli, çok dua ve istiğfar etmelidir. Çünkü Resulullah (asm): “Bu on günün hayır ve bereketinden mahrum kalana yazıklar olsun.” buyurdu. Ebu’d-Derda (ra) devamla şöyle der:

Zilhicce'nin ilk dokuz günü oruç tutanın, ömrü bereketli olur, malı çoğalır, evladı belâlardan korunur, günahları affedilir, iyiliklerine kat kat sevab verilir, ölüm anında ruhunu kolay teslim eder, kabri aydınlanır, mizanda sevabı ağır basar ve Cennet’te yüksek derecelere kavuşur."

"Ellah indinde Zilhicce'nin ilk on gününde yapılan amellerden nafile ibadet bakımından daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi (Sübhanallah), tahmidi (Elhamdülillah), tehlili (La ilahe illallah) ve tekbiri (Allahu ekber) çok söyleyin!" (Abd b. Humeyd, Müsned, 1/257)

Zilhicce Ayının başından Kurban Bayramına kadar dokuz günün oruçlu geçirilmesi sünnettir.  Hazret-i Hafsa (ra) validemiz şöyle buyurur: “Hazret-i Peygamber (sav), şu dört şeyi asla ihmal etmezdi. Aşure günü orucu, Zilhicce ayının başından Kurban Bayramına kadar olan dokuz günün orucu, her aydan üç günlük orucu ve sabah namazının farzından önce kılınan iki rekatlık sünnet namazı.”  (Ebû Dâvûd, Hadis no: 2437)

İbn Abbas (ra)’dan rivayet edildiğine göre Hazret-i Peygamber (sav); “Ellah katında şu on günde (Zilhicce ayının ilk on gününde) işlenecek salih amelden daha sevimli bir amel yoktur.” buyurmuş, sahabîler, “Ey Allah’ın Resûlü! Ellah yolunda yapılacak cihaddan da mı üstündür? “ diye sormuşlar. Bunun üzerine Resûlullah (sav); “Evet, Allah yolunda cihad etmekten de. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehid olup dönmeyen kimsenin cihadı başka. (O, bundan üstündür.) cevabını vermiştir.” (Buhârî, Îdeyn, 11)

Zilhicce ayının dokuz gününde oruç tutmaya güç yetiremeyenlerin en az Arefe gününde oruç tutmaları sünnettir. Hac ibadetini eda etmekle meşgul olmayanların Zilhicce ayının 9. Günü olan Arefe gününde oruç tutmaları sünnet olduğuna dair pek çok hadis-i şerif vardır. Bu günde oruç tutmanın faziletini bildiren bir hadis-i şeriflerinde Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Arefe gününde tutulan orucun, geçen yılın ve gelecek yılın günahlarına keffaret olacağını Ellah’ın rahmetinden umuyorum.” (Müslim, Sıyam, 196; Tirmizi Savm, 46; İbn Mace, Sıyam, 40)