tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.
(Hicr, 15/99)
Hadîs-i Şeriflerden
Bir kimse darda kalmış bir borçluya mühlet verirse veya borcunun bir kısmını ya da tamamını bağışlarsa, Ellah o kişiyi gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde Arşının gölgesinde gölgelendirir.
(Tirmizi, Büyu, 67)
Dualardan
Ya İlâhî! Sûrî ve ma'nevî bütün müşküllerimizi hall u âsân eyle.
(Hacı Hulusi Bey)
Vecîze
Seni intizar etmekte ve senin de sür'atle ona doğru gitmekte olduğun "kabir", dünyanın zînetli, lezzetli şeylerini hediye olarak kabul etmez. Çünki dünya ehlince güzel addedilen şey, orada çirkindir.
Mesnevî-i Nuriye
  • Önsöz
  • İçindekiler
  • Soru-Cevap
  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

    KADER ile cüz-ü ihtiyarî, iki mesele-i mühimmedir. Ona dair Dört Mebhas içinde birkaç sırlarını açmaya çalışacağız.

    Evvela; “kader” ve “kaza”nın lügavî ve ıstılahî manalarını öğrenelim. “Kader” lügatta “mikdar, ölçü, program” manasındadır. “kaza” ise hüküm manasındadır. Ba’zı ulema hâkimin verdiği karara “kaza”, o kararın takibine ise “kader” demişlerdir. Bazı ulema ise hâkimin verdiği karara “kader”, verilen hükmün icrasına da “kaza” demişlerdir. Keza İmam-ı Maturidî’ye göre: “Kader programdır, Kaza icraattir” İmam Eş’ari’ye göre “Kaza programdır, Kader icraattir.” Kaza ve Kader’in lügavî manaları bilindikten sonra, bu iki kelimenin ıstılahî manalarına geçebiliriz; “Kader” şu kainatı, zerreden Arş’a kadar ilmî bir program ve geometrik şekil ile nizam ve mizan altına alan ilm-i ilahinin bir ünvanıdır. Ef’al-i ihtiyariye-i insaniye ve cinniye de bu nizam ve mizan içinde dahildir. “Kaza” ise, bu niam ve mizanın icra ve tatbikine denir. Veyahut o nizam ve mizana “kaza”, o nizam ve mizanın icra ve tatbikine de “kader” denilir. Ef’al-i ihtiyariye-i insaniye ve cinniye de bu programın nizamı içinde dahildir. Malum olsun ki, “kader” taalluk cihetiyle iki kısma ayrılır ve her iki kadere iman etmek kadere iman etmek rüknünde dahildir. Birincisi, Fıtrî kanunlara taalluk eden kadere iman etmektir ki, bu kader ilm-i ilahinin bir tezahürü olduğu için buna iman, hakaik-i imaniyedeki tevhid kısmına dahildir. İkincisi, İns ve cinin cüz’i iradeleriyle işlediği hayr veya şer fiillerine taalluk eden kadere iman etmektir. Kader ve cüz-ü ihtiyarî, İslâmiyetin ve imanın nihayet son hududunu sınırını gösteren, hâlî ve vicdanî bir imanın cüzlerindendir bölümlerindendir. Yoksa ilmî ve nazarî değillerdir. Metinde zikredilen “ilmî” ve “nazarî” kelimelerinin lügavî manaları murad değil, belki mantık ilmindeki ıstılahî manaları muraddır ki, “delil ve bürhanla isbat edilen meseleler” demektir. Kader ve cüz’i ihtiyariyeye beraber inanmak, böyle delil ve bürhanla isbat edilen meseleler cinsinden değildir. Böylece insanın ihtiyariyle işlediği hayır olsun, şer olsun bütün amellerinde hem kadere, hem de cüz’i ihtiyariyeye beraber iman etmek, hâlî ve vicdânî bir imanın cüz’üdür. İlmî ve nazarî bir mesele değildir. Yani ilmen isbat edilebilen meseleler cinsinden değildir. “Kader Risalesi” iknaiyyattır, hitabiyattır. Yani muhatabı ikna etmek suretiyle ikna eder, irşad eder. Yoksa İlm-i Mantık’taki delil ve bürhan ile izah ve isbat edilen meseleler cinsinden değildir. Bu Risalenin ikinci mebhasında “Ehl-i İlme mahsus, ince bir tedkik-i ilmîdir” cümlesinden murad ise, “Bu ikinci mebhası herkes anlayamaz, ancak ilm-i kelam uleması anlayabilir” demektir. Yoksa, bu mevzu ilmîdir, delil ve bürhanla ancak anlaşılabilir demek istenmiyor. Müellif (ra) üçüncü mebhas’a kadar olan kısımda beşerin ef’al-i ihtiyariyesine taalluk eden kader ile cüz’i ihtiyarînin vech-i tevfikini isbat edip Mu’tezile ve Cebriye’yi reddetti. Üçüncü Mebhas’ta ise bütün kadere talluk eden kaderi isbat ediyor. Bu kader ise alken ve ilmen isbat edilecek bir meseledir. Zira kader im-i ilahinin bir ünvanıdır. İlim ise sıfat-ı seb’a-i ilahiyeden biridir ki, alken ve bürhan-ı mantıkî ile isbatı mümkündür. O halde ilm-i ilahîyi isbat eden bütün deliller aynı zamanda bu tekvînî kaderinde isbatıdır. Dördüncü Mebhas’ta ise, bela ve musibetlerin temelde iki şeyden kaynaklandığı beyan ediliyor ki, bunlardan; Biri, İnsanın ademî olan irade-i cüz’iyye ve enesiyle işlemiş olduğu günahlardan kaynaklanmaktadır. Diğeri, İnsanın ve kainatın ademî olan tabiatının noksanlığından ve kabiliyetsizliğinden kaynaklanmaktadır. Bela ve musibetlere neden olan bu iki unsur, yani “insanın cüz’i iradesi ve enesi” ile “insanın ve kainatın tabiatı” emr-i itibarîdirler. Hakikî vücudları yoktur, ademdirler. Demek bütün günahlar, musibetler ve noksanlıklar, ya insanın cüz’i irade ve enesinden ya da insanın ve kainatın tabiatından kaynaklanıyor. Demek Kader Risâlesi, fırak-ı dâllenin bâtıl efkârını çürütmek ve Ehl-i Sünnet’in haklılığını ortaya koymak için yazılmıştır. Yoksa doğrudan doğruya tevhîdin veyâ ilm-i İlâhî’nin isbâtı mes’elesi değildir. Bu risale aşağıda verilen ilmî tabirler ışığı altında şerh ve izah edilmiştir. Kader ve Kaza Nedir? Kader Taalluk Cihetiyle Kaç Kısma Ayrılır? İlm-i İlâhî Kaç Nevdir? İmâm-ı Mübîn ve Kitâb-ı Mübîn Nedir? İlel-i Erbaa Nedir? İllet-i Tâmme Nedir? İllet-i Nâkısa Nedir? Mahlûk ve Mevcûd-u Hâricî Nedir? Mecûl-u İlâhî, Makdûr-u İlâhî, Malûm-u İlâhî, Emr-i İtibârî, Emr-i Nısbî Nedir? Meyelân Nedir? İrâde Nedir? Kesb Nedir? Cüzî İrâde ve Meyelân Mahlûk mudur? Masdar Nedir? Hâsıl-ı Bil-Masdar Nedir? Hâsıl-ı Minel-Masdar Nedir? Hayır ve Şer Fiilleri Nasıl Bir Tertiple Vücûda Gelir? Hayır ve Şer Fiillerinde Kaç Esas Mevcuttur?

    • Mukaddime... Cebriyye, Mu'tezile ve Ehl-i Sünnet'in kader ile cüz-i ihtiyârî mes'elesine kısaca bakışları nedir? 11
    • İmânın rükünlerinden biri olan kader ve kazâ nedir? Kader, taalluk cihetiyle kaç kısma ayrılır? 15
    • İlm-i İlâhî kaç nev'dir? Hangi ilim değişmez? Hangi ilim değişir? Hangi ilim şarta bağlı olarak değişir? 16
    • "Sadaka ömrü uzatır." ne demektir? Gerçekten sadaka ile ömür uzar mı? 17
    • Levh-i Mahfûz ile Levh-i Mahv ve İsbât arasında ne fark vardır? 17
    • İmâm-ı Mübîn ve Kitâb-ı Mübîn nedir? 17
    • İllet, sebeb, ilel-i erbaa, illet-i tâmme ve illet-i nâkısa nedir? 18
    • Mahlûk, mevcûd-i hâricî, mec'ûl, makdûr, ma'lûm-i İlâhî, emr-i i'tibârî, emr-i nisbî, meyelân ve irâde ne demektir? 19
    • Kesb nedir? Cüz'î irâde ve meyelân mahlûk mudur? 19
    • Teklîfî ve tekvînî kader ne demektir ve mü'min niçin bunlara inanmak mecburiyetindedir? 26
    • Hayırlı işlerde "kader"e ve şerli işlerde "cüz-i ihtiyârî"ye inanmak mü'mine ne faydalar sağlar? 31
    • Musîbet ve belâya uğrayan avâm-ı mü'minînin kadere îmânı, yaralarına nasıl merhem olur? 36
    • Gelecek zamân ve günâhlar noktasında kadere yapışmanın maddî ve ma'nevî, dünyevî ve uhrevî zararları nelerdir? 37
    • Günümüz insânlarının, îmân ve amelde noksânı olanlarla kaderi tartışmak gibi, en çok hatâ ve yanılgıya düştükleri husûslar nelerdir? 38
    • Beşerin ihtiyârıyla işlediği günâhlar, nasıl şahsî ve umûmî belâ ve musibetlere sebeb olur? 39
    • İnsânın ihtiyârıyla meydâna gelen şer ve hayır fiillerinde hâkim olan "muktazî", "kesb" ve "halk"ın mâhiyyeti ve hissesi nedir? 40
    • İsti'dâd, irâde ve kesbin ta'rîfleri ve hayır ve şerde fonksiyonları nedir? 41
    • Kulun Ellâh yolunda cüz-i ihtiyârîsinden vaz geçmesi ne demektir? 48
    • Âlemde fitne ve fesâdın önünü almak için hakîkî adâletin tecellîsinin ne gibi rolü vardır? 49
    • İslâmiyyeti toptan kabûl ettiği hâlde bir tek hükm-i İlâhîyi inkâr eden neden müşrik olur? 49
    • İnsânın amelleriyle yakından ilgili olan "murâd-ı İlâhî" ve "rızâ-yi İlâhî" arasındaki fark nedir? 52
    • Her ne kadar müsebbibi insân olsa da, Cenâb-ı Hakk'ın şerleri yaratmaktaki hikmeti nedir? 52
    • Târîh boyunca Yahûdîlerin, milletler nezdinde zillet ve meskenete ma'rûz kalmalarının hikmeti nedir? 58
    • Cenâb-ı Hakk'ın sevdiği insânları önce düşmânlarına ezdirip arkasından galebe çaldırarak selâm ve rahmetle yâd ettirmesi nedendir? 59
    • Hazret-i İbrâhîm (as) gibi nâ-dîde insânların "tek başına birer ümmet" olmaları, ne demektir? 62
    • Küllîleşmiş tek bir mü'min, bütün insânlığın kusûr, kabahat ve günâhlarını nasıl hîçe indirir? 62
    • Kâinâttaki şerlerin ve günâhların yaratılmasında ne gibi küllî hikmet ve maslahatlar vardır? 62
    • Beşerin zulmü içerisinde kaderin adâleti nasıl tecellî eder? 68
    • Tahrîb niçin çok kolay ve ta'mîr niçin çok zordur? 73
    • Kâfîr, küfür ve küfrânıyla nasıl bir ânda hadsiz cinâyet işler? 75
    • Kur'ân'daki, "Haksız yere adam öldürmeyin!" gibi nehiyler "ademî" gözükse de hakîkat-i hâlde neden "vücûdî"dirler? 77
    • Namâzsız, niyâzsız, nefs-i emmârenin esîri olmuş kimselerin kaderden bahsetmeye neden hakları yoktur? 79
    • İnsânın ihtiyârî fiillerinde önemli rolü olan "irâde" nedir ve nasıl bir vücudu vardır? 87
    • Bir şeye "mahlûk" diyebilmek için gerekli dört şart nedir? Bu dört şarttan birini veyâ ikisini taşımayan şeye ne denir? 87
    • "Kader söylese iktidâr-ı beşer konuşmaz, ihtiyâr-ı cüz'î susar" ne demektir? 93
    • İnsânın görme, işitme, konuşma, ilim, hayât ve kudret gibi cüz'î sıfatları mahlûk mudur, değil midir? 95
    • Levh-i Mahfûz neden zamânla mukayyed değildir? Onu zamânla mukayyed sanmak, insânları nasıl bir yanlışa sürüklemektedir? 97
    • İnsânın fiillerinin yaratılmasında ilm-i İlâhî, cüz'î irâde, cüz'î kudret, irâde-i Rabbâniyye ve kudret-i İlâhiyye sıralaması neye göredir? 99
    • Akâid ulemâsı arasında farklı görüşlere yol açan "meyelân" ve "meyelândaki tasarruf" nedir ve insânın ihtiyârî fiillerindeki rolü nasıldır? 108
    • "Mücerred rûh" mahlûk mudur? "Kılıflı rûh" nedir? 115
    • Kur'ân-ı Azîmü'ş-şân, her ân ve her şahsa hitab etmektedir? 118
    • "Vâcibü'l-Vücûd", "Mümteniu'l-vücûd" ve "Mümkinü'l- vücûd" ne demektir? 121
    • "Tercîh, tereccüh, müreccih" ne demektir? Arabca Sarf ilmini bilmeyenler bu mefhûmları tam olarak anlayabilirler mi? 124
    • "Tercîh, bilâ-müreccih muhâldir" ne demektir? 124
    • "Masdar, hâsıl-ı bi'l-masdar ve hâsıl-ı mine'l-masdar" ne demektir? 127
    • Kâtiliyyet ve maktûliyyet ve mevt, ya'nî ölüm birer îcâd-ı İlâhî iken; neden insân "kâtil" unvânını alarak cezâya çarpılır? 129
    • Ehl-i Sünnet'e göre, insândan sâdır olan şer ve hayır fiillerin esâsını teşkil eden yedi unsur nedir? 131
    • İnsânın ihtiyârî fiillerinde cüz'î irâde asıl olduğu hâlde, neden insânın her istediği gerçekleşemiyor? 133
    • İnsânın ihtiyârî fiilleriyle alâkalı kader, ilmen isbât edilemeyen hâlî ve vicdânî bir mes'ele iken; kevnî kader nasıl isbât edilebiliyor? 134
    • Âlemdeki nizâm, mîzân, intizâm, tasvîr, tezyîn ve imtiyâz; İmâm-ı Mübîn, Kitâb-ı Mübîn ve kısaca kadere nasıl delâlet eder? 135
    • "Bedihî kader" ya'nî zarûrî kader, "nazarî kader" ya'nî ilmî kader ne demektir? 140
    • Varlıkların vücûddan gitmeden önce belli bir maksad için târîhçe-i hayâtlarının detaylı bir şekilde kaydedildiğinin delîlleri nedir? 143
    • Kadere îmân ve tevekkül, insânı nasıl keder ve sıkıntılardan emîn eder? 153
    • "Hüsn-i bi'z-zât ve hüsn-i bi'l-gayr" neye denir? Âlemde gerçek ma'nâda çirkinlik niçin yoktur? 159
    • Ellâh belâ ve musîbetlerde kullarını şefkat ve merhamet sinesine nasıl celb ediyor? 159
    • Küfür, günâh ve hatâlar, âlemde belâ ve musîbetlerin celbine nasıl vesîle olur? 161
    • Belâ ve musîbetler olmazsa, âlem ve insândaki inkişâf nasıl durur? 162
    • Kul, ameliyle çıkamadığı mukadder makâmına, belâ, musîbet ve sıkıntılara dûçâr edilerek nasıl ulaşır? 165
  • Soru sorabilmek için üyelik girişi yapınız.

Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2023 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
1.808 sn. deSen
↑ Yukarı