Bir hâlife şu iki sebeple vazîfesinden azledilebilir:
“1- İnancında bozukluk meydana gelmesi veyâ şâhitli isbatlı bir kebâiri işlemesi veyâ sagâirde ısrâr etmesi.
“2- Devlet işlerini göremeyecek kadar aklî ve bedenî sakatlığa mâruz kalması”
Bunlar olmadığı müddetçe bütün Müslümanların halîfeye itaati ve yardım etmesi farzdır.
İslâm’da devlet sistemi esasta şûrâya dayandığı için, halîfenin, din ve dünyâ işlerinde doğru icraat yapmasına yardımcı olmak üzere bir meclis bulunur. Halîfeyi seçme işinde re’ylerine müracaat edilen “ehl-i hall ü akd”, yâni ulemâ ve Müslümanların eşrâfından teşekkül etmiş bir istişâre meclisi vardır.Kitap ve sünnete dayanan, kebâiri terk eden, sağâire devam etmeyenlerden müteşekkil olan bu meşveret meclisinde ağırlık din ulemâsında olur, Devletin din ve dünyâ ile ilgili bütün mes’eleleribu şûrâ-yı Şer’îyeye danışılır, icraâtların kesinlikle Kitap ve Sünnete ve dünyevî tedbîrlere uygun olmasına bakılır. İcrâ salahiyeti ise halîfeye ve devlet işlerindeki yardımcılarına âittir.
Kaynak: Tahşiye yayınları; Münâzarat risâlesi ve şerhi