tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
Ellahu Teala kıyamet gününde; (‘Dünyada kaç yıl kaldınız?’ diye sorar. Onlar derler ki: ‘Bir gün veya bir günden daha az kaldık. İşte sayanlara sor!’ Ellahu Teala buyurur ki: ‘Sadece az bir süre kaldınız. Keşke siz, bunu bilmiş olsaydınız!’)
(Mu’minun, 23/112-114)
Hadîs-i Şeriflerden
Kalbinde zerre kadar kibir olan kimse cennete giremez.
(Müslim, İman 147)
Dualardan
Cenab-ı Hak, bizi ve sizi tarîk-ı Hak'ta hizmet-i Kur'aniyede sebat ve metaneti versin, âmîn.
(Barla Lahikası)
Vecîze
Nefsine olan muhabbeti îcab ettiren nefsin sana olan kurbiyeti ise, Hâlıkına muhabbetin daha fazla olmalıdır. Çünki nefsinden o daha karibdir.
Mesnevî-i Nuriye

Delâlet-i mutâbıkıyye

delâlet-i mutâbıkıyye: Bir kelâmın, vaz olunduğu, ya’nî kasd edilen manânın tamânına delâletidir. Meselâ: “İnsân” lâfzı, insânın tâm mâhiyyeti olan, “hayvân-ı nâtık”, yanî  “şuûrlu konuşan canlı” ma’nâsına delâleti gibi.

Meselâ: “Zekât, Müslümanların fakírlerine verilir, hiç bir zengine verilmez” ibâresi; zekâtın, yalnız Müslüman fakírlere verileceğine “delâlet-i mutâbıkıyye” ile; zengin olan Ali, Veli gibi belli şahıslara verilemeyeceğine “delâlet-i tazammuniyye” ile; zekât husûsunda zenginler ile fakírler arasında fark bulunduğuna da “delâlet-i iltizâmiyye” ile delâlet eder.   

Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2025 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
0.216 sn. deSen
↑ Yukarı