tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
Öyle bir bela ve musibetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız zalimlere mahsus kalmayıp, masumları da yakar. Biliniz ki, Ellah’ın azabı şiddetlidir.
(Enfal, 8/25)
Hadîs-i Şeriflerden
İçerisinde Ellah'ın anıldığı bir evle Ellah'ın anılmadığı bir evin farkı diri ile ölünün farkı gibidir.
(Müslim, Müsafirin, 211)
Dualardan
Ya İlâhî! Hadd-i bülûğumuzdan bu zamâna kadar işlediğimiz büyük ve küçük bütün günâhlardan ciddî pişmanlık tevfîk eyleyip, bundan böyle ömrümüzün devâmınca salâh-ı hâl ve a’mâl-i haseneye muvaffakiyetle rızâ-yi âliyeni tahsîle muvaffak buyur.
(Hacı Hulusi Bey)
Vecîze
Üç günden fazla bir mü'min, diğer bir mü'mine küsmemek İslâmiyet emrediyor.
Sözler

Delâlet-i mutâbıkıyye

delâlet-i mutâbıkıyye: Bir kelâmın, vaz olunduğu, ya’nî kasd edilen manânın tamânına delâletidir. Meselâ: “İnsân” lâfzı, insânın tâm mâhiyyeti olan, “hayvân-ı nâtık”, yanî  “şuûrlu konuşan canlı” ma’nâsına delâleti gibi.

Meselâ: “Zekât, Müslümanların fakírlerine verilir, hiç bir zengine verilmez” ibâresi; zekâtın, yalnız Müslüman fakírlere verileceğine “delâlet-i mutâbıkıyye” ile; zengin olan Ali, Veli gibi belli şahıslara verilemeyeceğine “delâlet-i tazammuniyye” ile; zekât husûsunda zenginler ile fakírler arasında fark bulunduğuna da “delâlet-i iltizâmiyye” ile delâlet eder.   

Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2023 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
0.245 sn. deSen
↑ Yukarı