İslam fukahâsı, halîfenin seçilmesi işini farz-ı kifâye bir emir olarak tesbît etmişlerdir. Bu farz-ı kifâyeyi icrâ edecek,yani halifeyi Seçecek hey’ete ise “ehl-i hall ü akd’’ denir. Bu hey’et hem halîfeyi secer,hem şûrâ meclisinde vazîfe yapacak meb’ûsları seçebilir.
“Müslim, hür, mükellef, mürevvet sâhibi,inaçları sağlam’’ kimseler arasından tercih edilen ehl-i hall ü akd mensuplarının şu üç şartı taşımaları gerek.
“1- Adalet (büyük günahları işlememek,küçük günahlara devam etmemek).
“2- İlim (halîfede arananşer’î şartları bilmeye yetecek kadar dinî ilim sâhibi olmak).
“3- Re’y ü hikmet (halîfe adaylarından hangisinin devlet işlerini idâreye muktedir oldugunu anlayabilecek kadar ferâsetli ve tecrübeli olmak)’’
Şu şartları taşıyan bir Müslüman kadın da “seçmen’’ olabilir; ama gerek hılâfete ve gerekse meclise seçilemez.
Seçim şekli
İslam devletinde halîfenin seçimi de iki tarzda olur:
“1- Seçme şartlarını taşıyan ulemâ ve i’tibarlı Müslümanlardan müteşekkil ehl-i hall ü akd kendi tesbît edecekleri hâlife adayını bizzat kendileri seçer. Herhangi bir şahıs kendi kendisini hılâfete aday gösteremez, gösterse reddedilir.
“2- Eski hâlifenin aday gösterilmesiyle olur. Ancak, bu adayın yine ehl-i hall ü akd tarafından tasdîk edilmesi gerekir.”
Kaynak:Tahşiye yayınları;Münâzarat risâlesi ve şerhi