“Mutlak Vekil - Sarıklı Genç” ismiyle neşredilen “Reddü’l-Evhâm 6” eserimizde beyân edilen mes’elelerin te’sîrini ve İslâm Âlemi’nin içerisine girmiş olan bid’a-yı seyyielerin ortadan kaldırılmasını, Cenâb-ı Hak’tan niyâz ederek deriz ki:
Ya Rabbi! Şu Âlem-i İslâmiyet’in zor günlerinde tek ilticâ edeceğimiz nokta; bir parmağı ile Ay’ı iki parçaya bölen, hürmetine Güneş’in hareketini durdurduğu ve bütün kâinâtın, Cennet ve Cehennem’in nûr’undan yaratıldığı Resûl-i Ekrem (sav)’in şefâatidir. Resûl-i Ekrem (sav)’in, bütün peygamberlerin, Ehl-i Beyt-i Nebevî’nin, Melâike-i Mukarrebîn’in, Eimme-i İsnâ Aşere’nin, Gavs-ı Geylânî, Şâh-ı Nakşibendî, İmam Gazâlî, İmam Rabbanî, Üstâd Bedîüzzamân ve Hacı Hulûsî Bey’in şefâatlerinin hürmetine ki, onlar, senin huzûrunda âbid idiler, devamlı ruku’ ve secde ederlerdi. Onların senin huzûrunda mütemâdiyyen başlarını koyup sana yaptıkları ibâdetleri ve izhâr ettikleri tevâzu’ları hürmetine; ya Rabbi! Kur’ân’a, Hadîs’e ve Risâle-i Nûr’a gelen darbelerden onları muhafaza eyle! Âlem-i İslâmiyet’in içerisine bid’â olarak girmiş mes’eleleri yazdığımız bu “Mutlak Vekil-Sarıklı Genç” kitâbının Âlem-i İslâmiyet ve insâniyette te’sîrini halkeyle! İnad ve kinle mukâbele edilmesinden muhâfaza eyle!
Hâlık-ı Âlem şâhiddir ki; biz, bu eseri neşrederken, herhangi bir cemâati, cem’iyyeti veya bir devleti muhâtab alarak yazmadık. Niyetimiz, sadece rızâ-yı İlâhiyi tahsîl etmek maksadıyla ümmetin içine girmiş bid’âları ortadan kaldırmaktır. Bütün mü’min kardeşlerime tavsiyem şudur ki; bu neşrettiğimiz kitâbın aleyhinde bulunanlara, tenkîd edenlere, hattâ hakkımızda kötü söz söyleyenlere, ilmî ve kitâbî bir delîl getirilmediği müddetçe cevâb vermeyin.
Sizin vazifeniz, bu eseri okumak, anlamak ve neşretmektir. Ağlayıp dergâh-ı ilâhîyeye ilticâ etmektir. Bütün dünyâ aleyhimize dönerse, hep berâber sığınacağımız hısn-ı hasîn ve kal’a-i metîn, حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ âyet-i kudsiyesidir. Biz, kendi derdimizle meşgûl olalım! Maalesef îmânî ve Kur’ânî dersler ile münâsebetimiz çok azdır. İnsana itâat etmeyen, zâlim, gaddâr ve düşmân olan nefsimiz, memleket-i Rahmân olan vücûdumuzun içindedir. Düşmânı dışarıda aramayalım. Düşmân dâhildedir. Nefs-i emaremizdir. Dâhilî düşmana karşı her zaman müteyakkız olalım!
Hâdimu’l-Kur’ân
İsim | |
Eposta ( Sitede görünmeyecek ) | |
Yorum | |
Doğrulama Kodu | |
Gönder |