tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
Ey insanlar! (Siz, ekseriyetle dünya hayatını ahiret hayatına tercih ediyorsunuz. Halbuki ahiret, dünyadan daha hayırlıdır ve devamlıdır.) Ahiret hayatı ebedidir. Ehl-i iman hakkında cismani ve ruhani saadetleri camidir. Dünya hayatı ise fanidir. Elem ve kederden hali değildir.
(A’la, 87/16-17)
Hadîs-i Şeriflerden
İnsanlara merhamet etmeyen kimseye Ellah da merhamet etmez.
(Buhari, Edeb 18)
Dualardan
Feya Rabbî, ya Hâlıkî, ya Mâlikî! Seni çağırmakta hüccetin hacetimdir. Sana yaptığım dualarda uddetim fâkatimdir. Vesilem fıkdan-ı hile ve fakrimdir. Hazinem aczimdir. Re's-ül malım, emellerimdir. Şefiim, Habibin (Aleyhissalâtü Vesselâm) ve rahmetindir. Afveyle, mağfiret eyle ve merhamet eyle yâ Ellah yâ Rahman yâ Rahîm! Âmîn!
(Mesnevi-i Nuriye)
Vecîze
Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
Mektûbat

MESÂİL-İ ÎMANİYYENİN MÜNÂKAŞA SÛRETİNDE BAHSİ CÂİZ DEĞİLDİR

23.01.2020

 

Muhterem okuyucularımız ve değerli dostlarımız!

Kitâplarımızı satın alıp okumak ve duâlarınıza bizi dâhil etmenizden dolayı sizlere müteşekkiriz. Dostluk ve kardeşliğin îcâbı ba’zı durumlarda bizleri müdafaa ederken, edille-i şer’ıyyeden, ya’nî  Kitâb, Sünnet, İcmâ’-ı Ümmet, Kıyâs-ı Fukahâ ile bu zamânda Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın en güzel bir ma’nevî tefsîri olan Risâle-i Nûr’un esâslarından ayrılmamanızı da hâssaten istirhâm eyleriz. Hele hele muhâtablarınız mü’min kardeşlerimiz ise, bu hususta daha fazla hassâsiyet göstermeniz îzâhtan vârestedir.

Hepinizin bildiği gibi bir Yayınevimiz var. Buradan muhtelif neşriyât yapıyoruz. Henüz deneme safhasında olan web sitemizle cep telefonu mobil uygulamasına bütün eserlerimizi yükledik. Standart satışlarımız yanında, on line satışlarımızla da dünyanın dört bir yanına ulaşmış olacağız. İnşâellah!

Bu durum, berâberinde ister istemez başta kitâblarımızın şârih ve müellifi olmak üzere, Yayınevimiz, yayıncı arkadaşlarımız ve kitâblarımıza yönelik olarak yazılı, görsel ve sosyal medyada birtakım tenkîd, tahkìr, tezyîf, istihzâ, istisğâr, tebrîk ve takdîrleri berâberinde getirecektir. Bu durumda müsbet veya menfi, hiçbir şekil ve sûrette münâkaşa ve mukàbelede bulunmamayı, susmayı, sabırla hazmetmeyi sizlerden ehemmiyetle istirhâm ve ricâ ederiz.

Bu zamânda Kur’ân’ın bir ma’nevî tefsîri olan Risâle-i Nûr’un müellifi Bedîüzzamân Saìd Nursî (ra) Hazretleri, münâkaşa, müzâkere ve tartışmalarda tutulacak yol hakkında şunları beyân eder:

“Bu çeşit [îmânî] mesâili münâkaşa etmenin birinci şartı, insâfla, hakkı bulmak niyyetiyle, inâdsız bir sûrette, ehil olanların mâbeyninde, sû-i telâkkıye sebeb olmadan müzâkeresi câiz olabilir. O müzâkere hak için olduğuna delîl şudur ki:

“Eğer hak, muârızın elinde zâhir olsa, müteessir olmasın, belki memnûn olsun. Çünkü bilmediği şeyi öğrendi. Eğer kendi elinde zâhir olsa, fazla birşey öğrenmedi; belki gurûra düşmek ihtimali var.” (Mektûbât, 351)

 “Mesâil-i îmaniyyenin münâkaşa sûretinde bahsi câiz değildir.” (Mektûbât, 42)

 Bu arada yapılan veya yapılacak olan ilmî tenkidleri ise not alıp bize ulaştırın. Varsa bir eksik ve hatâmız, öncelikle web sitemizle mobil cep uygulamamızda gerekli tashîhi yaparız. Aynı düzeltmeleri de kitâblarımıza yeni baskılarında ekleriz.

SEMENDEL YAYINLARI

Bu yazi 2048 defa gösterilmiştir.

Yorum yapabilirsiniz :

İsim
Eposta ( Sitede görünmeyecek )
Yorum
Doğrulama Kodu
Gönder

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış.

Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2023 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
0.211 sn. deSen
↑ Yukarı