Kur’an-ı Kerîm’in beyânâtıyla;münafıklar,kalben iman etmedikleri halde, dilleriyle iman ettiklerini söylerler.[1] Müslümanları aldatmaya çalışırlar.[2] Kalplerinde nifak, hased, kin ve adavet hastalığı vardır.[3] Onlar, yalancıdırlar.[4] Yeryüzünde fesad ve bozgunculuk çıkarırlar.[5]Müslümanları akılsız, ahmak, gerici, yobaz görürler.[6] Mü’minlerle alay ederler.[7] Mü’minleri bırakıp, kâfirleri dost edinirler.[8] Namaza kalktıkları vakit üşene üşene, tembelcesine kalkarlar; halka gösteriş yaparlar; Ellah’ı pek az hatıra getirirler; istemeye istemeye infakta bulunurlar.[9] Küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar. Ne mü’minlere, ne de kâfirlere bağlanırlar. Menfaatleri hangi tarafta ise, o taraftan görünürler.[10] Dini, yalnız bir tarafından tutup, bir yönüyle kulluk ederler. Yani kendilerine bir hayr, bir iyilik dokunduğunda buna memnun olur, dine sarılırlar. Bir bela ve musibete uğradıklarında ise, dinden ve ibadetten yüzçevirirler.[11]
Münafıklar, Ellah’ın indirdiği ile değil; tağutun hükmü ile hükmedilmek isterler.[12] Yalan yere yemin ederler; insanları Ellah’ın yolundan alıkoyarlar.[13] Ellah yolunda can ve mallarıyla cihad etmekten hoşlanmazlar, cihaddan kaçarlar. Halkı da cihaddan alıkoymaya gayret gösterirler.[14] Onlar, ehl-i imana fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Mü’minlerin sıkıntıya düşmelerini isterler. Kalpleri, Müslümanlara karşı hep kin, nefret, adavet ve gayzla doludur. Mü’minlere bir iyilik dokunursa; bu, onlarıüzer. Başlarına bir kötülük gelse, buna sevinirler.[15] Din-i Mübin-i İslam ve Müslümanlar hakkında kötü propaganda yaparlar.[16] İkiyüzlü ve korkaktırlar.[17] Ellerine fırsat geçince Müslümanlara su-ikasd tertip eder ve gizli planlar kurarlar.[18] Mü’minlere iftira atarlar.[19] Kâfirler hesabına casusluk yaparlar.[20] Onlardan birine, “Ellah’tan kork, şu günahı terket.” denilince, bu söz, onun izzetine dokunur ve o günahı daha ziyade işler.[21]
Münafıklar, müteşâbih ayetlere tabi olurlar; Kur’an’ı yanlış yorumlarlar.[22] Peygamber’in hükmüne râzı olmazlar. Şayet verilen hüküm, kendi lehlerinde ise, o hükmü kabul ederler ve ona teslimiyet gösterirler. Onlar, zalimlerin ta kendileridir.[23] Müslümanları kâfir yapmaya çalışırlar.[24] Kötülüğü emredip, iyilikten men ederler; cimridirler, fâsıktırlar.[25] Zekat vermek istemezler. Dönektirler, ahde vefa göstermezler.[26] Ellah hakkında su-i zan sahibidirler.[27] Peygamber (sav)’e hakaret içeren sözler sarfederler.[28]
Münafıklar, sırlarının ifşâ olmasından korkarlar.[29] İnsanlar arasında hayasızlığın yayılmasını arzu ederler.[30] Kötülük yapınca sevinirler; yapmadıkları şeylerle övünmekten hoşlanırlar.[31] Kur'an-ı Kerim’in âyetleriyle alay ederler; âyât-ı Kur’aniye ile alay edildiğinde onu dinlerler.[32] Ellah ve Resulü’nü incitirler; mü’ninlere maddeten ve manen eza ve cefada bulunurlar.[33] İslâm toplumu içinde yalan-yanlış uydurma haber yayarlar; mü’minleri ye’se düşürecek kötü haberleri neşrederler.[34] İçlerinde mü’minlere karşı duydukları korku, Ellah’a olan korkularından daha büyüktür.[35]
Münafıkların durumu, Şeytan’ın durumu gibidir.[36] Onlar, zahiren birlik ve beraberlik içinde görünürler; hakikatte kalbleri darmadağınıktır.[37] Ellah ve Resûlü’nün verdiği va’de inanmazlar, itimad etmezler.[38] İzzet ve şerefi, kâfirlerin yanında ararlar. Halbuki izzet ve şeref, Ellah’ındır; Resulü’nündür, mü’minlerindir. Münafıklar bunu anlamayacak kadar câhildirler.[39] Kendi aralarında günah, düşmanlık, Peygamber’e isyan hususunda gizli olarak fısıldaşırlar, mü’minler aleyhinde necva (gizli meşveret) yaparlar.[40] Şeytan, onları hâkimiyeti altına alıp kendilerine Ellah’ı anmayı unutturmuştur. Onlar Ellah ve Resulü’ne düşmandırlar; şeytanın hizbi, tarafdarı ve askeridirler.[41] Münafıklar, Ellah’ın kendilerini lânetleyip, kulaklarını manen sağır, gözlerini manen kör ettiği kimselerdir.[42] Onlar, Cehennem’in en alt derekesinde ebedî olarak azab çekeceklerdir.[43]
[1]Bakara, 2:8; Al-i İmran, 3:167; Maide, 5:41.
[2] Bakara, 2:9; Nisa, 4:142.
[3] Bakara, 2:10, Maide, 5:52; Enfal, 8:59; Tevbe, 9:125; Ahzab, 23:12,60; Muhammed, 47:20,29.
[4] Bakara, 2:10; Tevbe, 9:107; Haşir, 59:11; Munafikun, 63:1.
[5] Bakara, 2:11-12.
[6] Bakara, 2:13.
[7]Bakara, 2:14-15; Tevbe, 9:65.
[8] Nisa, 4:139; Mücadele; 58:14.
[9] Nisa, 4:142; Tevbe, 9:54.
[10] Nisa, 4:141,143; Haşir, 59:11-12.
[11] Hac, 22:11; Ankebut, 29:10,11.
[12] Nisa, 4:60,61.
[13]Tevbe, 9:42, 56, 62, 74, 95, 96, 107; Mücadele, 58:14,16; Münafikun, 63:1,2.
[14] Al-i İmran, 3: 166-168; Tevbe, 9:81; Ahzab, 33:13, 18-19; Muhammed, 47:20..
[15] Al-i İmran, 3: 118-120.
[16] Nisa, 4:83.
[17]Tevbe, 9:56,57; Münafikun, 63:4.
[18]Tevbe, 9:48.
[19] Nur, 24:11-13.
[20] Maide, 5:41.
[21] Bakara, 2:206.
[22] Al-i İmran, 3:7.
[23] Nisa, 4:65; Nur, 24:48-50.
[24] Nisa, 4:89.
[25]Tevbe, 9:67.
[26]Tevbe, 9:75,76.
[27] Fetih, 48:6.
[28]Tevbe, 9:61.
[29]Tevbe, 9:64.
[30] Nur, 24:19.
[31] Al-i İmran, 3:188.
[32] Nisa, 4:140.
[33]Ahzab, 33:19,57,58.
[34]Ahzab, 33:60.
[35] Haşir, 59:13.
[36] Haşir, 59:16.
[37] Haşir, 59:14.
[38]Ahzab, 33:12,49.
[39] Nisa, 4:138; Münafikun, 63:8.
[40] Mücadele; 58:7-10.
[41] Mücadele; 58:19-20.
[42] Muhammed, 47:23.
[43]Nisa, 4:140, 145; Tevbe, 9:68; Tahrîm, 66:9.
İsim | |
Eposta ( Sitede görünmeyecek ) | |
Yorum | |
Doğrulama Kodu | |
Gönder |