Üstâd Hazretleri’nin “Bir zât def'-i beliyyat için istişfâ اِسْتِشْفَاءْ ve istişfa' اِسْتِشْفَاعْ için böyle demiş:[1]” diye bahsettiği duá hakkında Hacı Hulusi Bey (ra) buyuruyor ki: “Bir kimsenin bir sıkıntısı olsa ve bunu okusa, Ellah o kişiyi o sıkıntısından kurtarır.” O dua şudur:
يَا مَنْ لَط۪يفُ لَمْ يَزَلْ
اُلْطُفْ بِنَا ف۪يمَا نَزَلَ
أَنْتَ الْقَوِيُّ نَجِّنَا
عَنْ قَهْرِكَ يَومَ الْخَلَلِ
ل۪ي خَمْسَةٌ اُطْف۪ي بِهَا
نَارَ الْوَبَاءِ الْحَاطِمَةَ
اَلْمُصْطَفٰي وَالْمُرْتَضٰي
وَابْنَاهُمَا وَالْفَاطِمَةَ
Mânâsı:
Ey lütf u keremi zâil olmayıp dâimî olan Latif!
İnen bela ve musîbet hakkında bize lütfet.
Ya Rabbi! Sen, kuvvet sahibisin, güçlüsün.
Yevm-i halel olan kıyamet gününden ve dünyadaki tehlikeli günlerden bizi kurtar.
Benim için senin katında şefaatleri makbûl olan beş insan var, Ben, bu zevât-ı âliyeyi şefâatçi olarak zikredip Senin izninle vebâ ateşini söndürürüm.
O ateş ki; her şeyi kırıp atan bir ateştir; hastalıklardır, kederdir, elemdir, beladır, musibettir.
O beş kişi: Resul-i Ekrem (asm), Hazret-i Álî (ra), iki oğlu Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyn (ra) ve Fatıma (ra)’dır.
Ellahım! Bu beş mübârek insân -ki, bunlara hadîste ‘Hamse-i Âl-i Aba’ denilir. Bunların- hürmetine, maddî ve manevî bütün dertlerimize şifâ ver. Dünyevî ve uhrevî belâ ve musibetlerden, azâb-ı elîmden bizleri muhâfaza eyle. Âmin.
[1] Barla Lahikası, s.344.